
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, enerji yatırımlarının hızlı şekilde hizmete alınmasını öngören "süper izin" sürecinin yatırımcının yanı sıra ülke sanayisi ve vatandaşlar açısından da önem arz ettiğini söyledi.
"Öngörülebilirlik önemli"
Yatırımcıların, izin sürecinde birçok yerden ayrı ayrı izin almak zorunda kaldığını aktaran Yılmaz, "Tüm izinlerin tek bir kurumun yetkisinde olması durumunda yatırımcı rahat nefes alabilir. Öngörülebilirlik önemli. Yatırımcılar buna değer veriyor. Doğrusu da bu." dedi.
Yılmaz, uzun izin süreçlerinin yatırımcıya zaman, maliyet ve emek kaybı yaşattığını anlatarak, "Birçok ülkede çeşitli teşvikler bulunuyor. En büyük teşviklerden biri bu tür izinlerin kolaylaştırılması ve tek bir yerde uyum içinde olması. Böylece bütünlük sağlanmış oluyor. Bunları önleme açısından 'süper izin' meselesi çok önemli. Enerji Bakanlığımız bunu gerçekleştirdiği takdirde, yatırım açısından devrim niteliğinde bir karar olacak." diye konuştu.
"Süper izin" için öngörülen takvime ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, "İlgili yasal düzenlemeler hazırlandı. Meclise sunulacak. Sonrasında bu sürecin hızlı bir şekilde tamamlanacağını düşünüyorum." dedi.
Zam değil, maliyetin karşılanması
Yılmaz, elektrik tüketimi aylık 417 kilovatsaate ulaşan abonelerin 1 Şubat itibarıyla sübvansiyon dışında bırakıldığı Son Kaynak Tedarik Tarifesi'ne ilişkin de şunları kaydetti:
"Bu düzenleme, abonelerin yüzde 3'ünü etkiliyor. Elektrikli araçlar yaygınlaşıyor ve her şey dijitalleşiyor. Örneğin, bir evde üç televizyon, üç buzdolabı olabiliyor. Öte yandan, asgari ücretle geçinen, enerji yoksulu diyebileceğimiz insanlar var. Devlet, bu kesimi sübvanse ediyor. Ancak maddi durumu iyi olan birinin elektrik faturasını devletin karşılaması ne kadar doğru? Bu, zam değil, maliyetini karşılamak. 'Bu kadar elektrik senin acil ve zaruri ihtiyacın değil, ekonomik gücün de bunu karşılamaya yetiyorsa, dar gelirlinin hakkını alma. Elektriği piyasadan al, maliyetini de kendin karşıla.' diyoruz. Çok yerinde bir düzenleme ve sonuna kadar da savunuyoruz."